Benign prostat hiperplazisi ve progresyonunda risk faktörleri
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Derleme
CİLT: 8 SAYI: 4
P: 9 - 15
Aralık 2009

Benign prostat hiperplazisi ve progresyonunda risk faktörleri

Bull Urooncol 2009;8(4):9-15
1. Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi, Üroloji Anabilim Dali, Izmir
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Benign prostat hiperplazisi, sıklık, ivedilik, noktüri, azalmış idrar akımı, dizüri,idrarın tam boşalamaması gibi alt üriner sistem semptomları (AÜSS) ile ilişkili progresif bir hastalıktır. BPH mevcut tüm erkekler AÜSS geliştirmeyeceği gibi, BPH olmayan erkeklerde de AÜSS gelişmesi mümkündür. Geçen 20 yıl içinde dünyanın her yanında birçok epidemiyolojik klinik çalışma yürütülmüştür. Ancak BPH'nin klinik sıklığını belirlemekte güçlük yaşanmaktadır, çünkü BPH'nin standardize bir klinik tanımı mevcut değildir. Bu da yeterli epidemiyolojik çalışmaların gerçekleştirilmesini güçleştirmektedir. Histolojik veya otopside görülme sıklığına bakıldığında, 30 yaşından genç hastalarda BPH'ne dair kanıt gözlenmezken, sıklık her yaş grubu ile artış göstermiş ve 80 yaşta %88 ile pik yapmaktadır. BPH'ın progresif bir hastalık olarak değerlendirildiği bir derlemede, progresyon; semptomların kötüleşmesi, akım hızında azalma, prostat volümünde (PV) artma ve akut üriner retansiyon (AUR) ve AUR ve/veya semptomlarda kötüleşme için cerrahi tedavi ihtiyacı olarak tanımlanmıştır. Klinik çalışmalar renal yetmezlik ve rekürren üriner enfeksiyonları da ek BPH progresyon belirleyicileri olarak gösterse de, bu durumlar nadir olarak gelişmektedir. MTOPS çalışmasının plasebo kolunda gösterilmiştir ki başlangıç PV ≥ 31 ml, PSA ≥ 1.6 ng/ml, Qmax < 10.6 ml/s, PVR ≥ 39 ml ve yaş ≥ 62 yıl değerindeki hastalar klinik risk açısından daha büyük bir risk altındadır. PV belki de BPH progresyonunda risk faktörü olması açısından en çok çalışılan değerlerden biridir. 30 ≥ ml PV erkeklerde PV < 30 ml erkekler ile karşılaştırıldıklarında, orta ve ağır derecede semptom oluşma riski 3.5 kat, idrar akım hızında azalma riski 2.5 kat ve AUR oluşma riski de 3-4 kat arasında artış görünmektedir. Ancak PV'nin dijital rektal muayene ile değerlendirilmesi, ciddi ölçüm yanlışlıkları ile ilişkilidir ve ölçülen volümün %55'e varacak kadar az saptanmasına neden olabilir. PSA, büyümüş veya büyümeye eğilimli bir prostatın, AÜSS geliştirme riskinin, zayıf idrar akımının, AUR ve BPH ilişkili cerrahi geçirme riskinin güçlü bir öngörücüsüdür. PSA'nın, prostat volümü konusunda belirleyici bir parametre olarak kullanıldığında, cerrahiyi veya AUR'u öngörmede faydalı olduğu belirtilmiştir. Prostat volümü kolay ölçülebilen ve BPH progresyonunda riski yansıtan önemli değerlerden biridir. Yaş, etiyolojide engellenemeyen bir faktör olarak yer alması yanı sıra, BPH hastalarında progresyon ile korelasyon göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: