ÖZET
Benign prostat hiperplazisi, yaşlanan erkeklerde alt üriner sistem semptomlarının da eşlik edebileceği progresif bir durumdur. BPH tanısında AÜSS varlığı ve üroflovmetri tek başına yetersiz kalmaktadır. Üroflovmetri kolayca uygulanabilen bir test olmasına karşın benign prostatik obstrüksiyonu detrüsör hipoaktivitesinden ayırmada yetersizdir. Tanıda altın standart olarak kabul edilen basınç-akım çalışması ise invaziv ve yan etkileri olabilen bir yöntemdir. Bu nedenle son yıllarda ultrasonografik non-invaziv testler kullanılmaya başlanmıştır. Post voiding rezidüel idrar miktarı, prostat volümü, mesane duvar kalınlığı, rezistif indeks ve intravezikal prostatik protrüzyon gibi pek çok parametre bu amaçla araştırılmaya başlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: