ÖZET
Durum:
Son kayıt verilerine göre prostat kanseri (PCa) erkekler arasında en sık görülen kanserler arsında iken, 50 yaş üzerindeki erkek popülasyonunun yarısından fazlasında benign prostat hiperplazisinin (BPH) histolojik bulgularına rastlanmaktadır. Her iki durumun etiyolojilerini anlamak, mortalite ve morbiditeye ait sonuçları azaltmak açısından çok önemlidir.
Amaç:
Bu derleme, BPH ve PCa'da epidemiyoloji, patoloji, risk faktörleri ve genetik belirteçler hakkında elde edilebilecek verileri değerlendirmek, her iki durumun tedavisinin klinik yansımalarını tartışmak ve bu tedavilerin PCa'dan korunmadaki yerini belirlemek amacını taşımaktadır. Birincil amacımız, farklı araştırma alanlarındaki bulguları bir araya getirerek BPH ve PCa arasındaki ilişkiyi netleştirmektir.
Bulgu edinimi:
Ana veri kaynağı, Boolean stratejileri kullanılarak ve ilişkili makalelerin listelenerek taranması şeklinde araştırılan PubMed'dir. Ayrıca ikincil kaynak olarak makalelerin referans listelerinden ve son kongrelerde sunulan verilerden yararlanılmıştır.
Bulgu sentezi:
Toplanan bulgular BPH ve PCa'nın önemli anatomik, patolojik ve genetik bağlantılarının ve buna ek olarak yeterli derecede ortaya konabilmiş etiyolojik birlikteliklerinin bulunduğunu göstermektedir. Bunun yanında bulgularımız, dihidrotestosteron düzeyleri ve inflamasyon gibi çeşitli faktörlerin karşılıklı etkileşim içinde olduğunu düşündürmektedir. Son yayınlar BPH ve PCa'nın metabolik sendromun bir parçası olduğunu hipotezini destekler niteliktedir, bununla beraber inflamasyonun hem BPH hem de PCa gelişimine katkıda bulunan ana etkenlerden biri olduğu da ortaya konmuştur. Her ne kadar bu bulguların çoğu ön bulgu niteliğinde olsa ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunsa da, bu bulgular BPH ve PCa oluşumunun altında yatan mekanizmaların gün ışığına çıkarılmasında yeni ufuklar açmaktadır.
Sonuç:
Elde edilen veriler BPH ile PCa arasında epidemiyolojik ve patolojik bağlantıların olduğunu desteklemektedir. Bu durumların ve etki eden faktörlerin arasında bağlantı ve ilişki olduğunun belirlenmesi, BPH ve PCa'dan korunma stratejilerinde ve tedavi yaklaşımlarında temel rol oynayabilir.