ÖZET
Testiküler seminomların yaklaşık %80'i 1. evrede tanı almaktadır. Bu hastalarda paraaortik ve ipsilateral pelvik lenf nodlarına yapılan postoperatif radyoterapi uzun yıllardır standart tedavidir. Ancak, inguinal veya skrotal orşiektomi olmaksızın pelvik radyoterapi gereksizdir. Son yıllarda bu hasta grubunun tedavisinde yeni modaliteler geliştirilmiştir. Tek ajan olarak karboplatin tedavisi, radyoterapiye benzer sonuçları nedeniyle umut vericidir. Bununla beraber, aktif izlem orşiektomi sonrası bir çok hasta için güvenli bir tedavi olabilir. Yeni bilgiler, rete testis invazyonu ve tümör boyutu gibi risk faktörlerinin, nüks riskinin yüksek olduğu hastaların tespitinin mümkün olduğunu göstermektedir. Bu bilgiler aktif izlem ve adjuvant tedavilere uygun hastaları belirlemeye yardımcı olabilir. Sonuç olarak tedavi kararı, risk faktörleri, sağlık sisteminin durumu ve hasta tercihine bağlıdır. Ülkemizdeki hasta izlem zorluğu ve sağlık sistemine getirdiği ek maliyet göz önüne alınırsa, erken evre seminomlarda subklinik hastalığı eradike etmekteki başarısı nedeniyle, yeterli ve düşük doz postoperatif radyoterapinin altın standart olduğunu düşünüyoruz.


