ÖZET

Amaç:

Açık prostatektomi ameliyatı , 20. yüzyılın hemen başında literatüre girmeye başlayarak nerede ise yüzyılın ilk yarısında altın standart tedavi yöntemi olmuş, milyonlarca hastanın başarı ile tedavi edilmesini sağlayarak , oldukça iyi klinik sonuçları ile ürologların en sevdiği cerrahi yöntemlerden biri olagelmiştir. Günümüzde batı ülkelerinden başlayarak unutulmaya başlanan ve yerini çok büyük ölçüde prostatın transüretral rezeksiyonu(TURP) ve diğer minimal invazif yöntemlere bırakan bu özel ameliyatın özellikle ülkemiz ve gelişmekte olan ülkelerde halen yeri olup olmadığı değerlendirilmiştir.

Bulgular:

Dünyada ve ülkemizde prostat cerrahisinin güncel durumu literatür taranarak ve mümkün olduğunca tam metin makalelere ulaşılarak incelenmiştir.

Sonuçlar:

Özellikle holmiyum lazer prostat enükleasyonu (HoLEP) ve potasyum titanil fosfat (KTP) lazer uygulamalarının büyük hacimli prostatlardaki etkinlikleri ve uzun dönem sonuçları bu ameliyatın batı ülkelerinde yakın gelecekte tamamen tarihi bir yöntem olacağını işaret etmektedir. Benzer şekilde ülkemizde de çoğu hastanede TURP dışında endoskopik cerrahi seçeneği olmamasına rağmen, sağlık uygulama tebliği(SUT) verilerinde açık prostatektomi operasyonu için ödenen meblağın bu ameliyatın endoskopik cerrahi yöntemlere göre kateterizasyon ve hospitalizasyon sürelerinin fazla olmasına rağmen diğer cerrahi yöntemlerle aynı olması, buna bağlı olarak oluşan performans kaygıları nedeni ile ürologları ön planda endoskopik cerrahilere yönlendirmektedir. Yeni yetişen ürologların endoskopik cerrahi deneyimlerinin açık cerrahi deneyimlerinden çok daha yoğun olması buna eklenecek olursa ülkemizdeki meslektaşlarımız da benzer şekilde batı ülkelerindekileri izleyecek gibi görünmektedir.