ÖZET
Amaç:
Bu derlemede prostat kanserinin küratif tedavisi sonrası yükselen PSA'ya güncel yaklaşım konusu ele alınmıştır. Bilim adamlarının PSA öncesi dönemin verileriyle PSA sonrası döneme ışık tutmak zorunda kaldıkları 90'lı yılların ardından, son 20 yılda oluşan bilgi birikimi sayesinde tedavi kriterleri de yerine oturmaya başlamıştır.
Bulgular:
Tedavi sonrası belli kriterlerin üzerindeki PSA yükselmeleri “biyokimyasal rekürrens” (BR) olarak tanımlanır ve genellikle ikincil tedavi uygulamalarına neden olur. Radikal prostatektomi sonrası 0,2 ng/ml üzerindeki PSA değerlerinin 2 tetkikte ölçülmesi BR tanısını koydurur. Radyoterapi sonrası nadir değerin 2 ng/ml üzerindeki değerler BR olarak tanımlanır. Lokal ve sistemik rekürrenslerin ayırımında PSA ikileme zamanı (PSADT), Gleason skoru ve evre en sık kullanılan prognostik faktörlerdir. Görüntüleme tekniklerinin duyarlılığı düşük PSA değerlerinde yetersiz kalabilir. Lokal kurtarma veya sistemik tedavi kararı vermede nükse kadar geçen zaman önemli bir faktördür.
Sonuç:
PSA'nın, prostat kanseri küratif tedavisi sonrası izlemdeki rolü, prostat kanseri tanısındaki rolünden çok daha önemlidir. BR tanısından sonraki tedavilerin hastaların genel sağkalımına etkisi henüz gösterilememiştir. Rekürrensin gerçekleşme ve tanınma zamanlarının lokal veya sistemik hastalığa işaret etmesi tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde en önemli noktalardır.