ÖZET
Amaç:
Yeni tanı almış T1 mesane ürotelyal kanserli hastaların, transüretral rezeke edilen mesane tümörü spesmenlerinde, lenfovasküler invazyonun klinik öneminin değerlendirilmesi.
Materyal ve Metotlar:
2001 ve 2007 yılları arası transüretral rezeksiyon yapılan, yeni tanı almış T1 mesane ürotelyal karsinomlu 118 hasta çalışmaya kaydedildi. Hasta kayıtlarına prospektif tutulan mesane kanser data merkezinden erişildi. Lenfovasküler invazyon ile diğer klinikopatolojik özellikler arası korelasyon ve hastalık rekürrensine, progresyonuna ve metastazına lenfovasküler invazyonun etkisi değerlendirildi.
Bulgular:
Histolojik olarak 33 hastada (%28) lenfovasküler invazyon doğrulandı. Lenfovasküler invazyon tümör grade'i ile koreleyken (p= 0,002) cinsiyet, yaş, mesane tümör anamnezi, tümör boyutu, çokluğu ya da eşlik eden karsinoma in situ ile ilişkili değildi. Rekürrens, progresyon ve metastaz sırasıyla 45 (%38,1), 19 (%16,1) ve 10 (%8,5) hastada gelişti. Univaryant analiz, lenfovasküler invazyonun rekürrensle az ilişkide; progresyon (p= 0,011) ve metastaz (p=0,019) ile anlamlı olarak ilişkide olduğunu gösterdi. Multivaryant Cox orantılı hazard analizi, rekürrensin lenfovasküler invazyon (p=0,029), mesane tümör öyküsü (p<0,001), tümör boyutu (p=0,031) ve çokluğu (p=0,043) ile önemli ilişkisini açığa çıkardı. Lenfovasküler invazyon, progresyon ile ilişkili tek bağımsız prognostik faktördü (p=0,016).
Sonuç:
Yeni tanı almış T1 mesane ürotelyal kanserli hastalarda transüretral rezeke edilen mesane tümörü spesmenlerinde lenfovasküler invazyon, hastalık progresyonunu ve metastazı göstermektedir.